Hemşirelik bakım planlarını bulmak zor mu? işte sitemizin kuruluş amacı!

Hemşirelerin toplanma adresine hoş geldiniz. Bu sitenin amacı bulunamayan bakım planları için sizlere yardımcı olmak. Paylaşarak sizlerin ve benimde zaman zaman yaşamış olduğum sorunları çözmeye çalışmaktır.

basur fotoğrafları

















basur(hemoroid) nedenleri ,belirtileri,tedavisi


BASUR (HEMOROİD)

Basur ya da mayasıl; hemoroidin halk arasında kullanılan diğer adlarıdır. Anüs içinde toplardamarlar bulunur ve çeşitli sebeplerden dolayı bu damarların içindeki basınç artar. Damarın yapısı genişlemeye müsaittir. Bu yüzden damarlar artmış basıncı dengelemek için genişlerler ve makat bölgesinden dışarı çıkarlar. Dışarı sarkmış bu damar yumakları kırmızı-mor renktedir. Sık sık kanamaya sebep olur. Kanamanın sebebi bu damarların tahrip olması sonucu delinmesidir. Basur toplumda yaygın görülmekle birlikte çoğunlukla 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Tedavi bölümünde bahsedeceğimiz alınacak çeşitli önlemlerle hastalık kontrol altına alınabilir fakat genelde, yapılan cerrahi yöntemlerle başarılı bir sonuç elde edilir.

BASUR NİÇİN ORTAYA ÇIKAR?

Hemoroid dediğimiz yapı vücutta normalde bulunan bir oluşumdur. Bunlar anal kanaldaki damarsal yapılardır. Bunun hastalığı da hemoroid (basur) olarak adlandırılır. Toplardamarların bozukluğu basurun ana nedenidir. Basurun başlıca sebepleri kronik kabızlık ve bu yüzden ıkınmak ve de hamilelik sonucu oluşan damar genişlemeleridir. Hamilelikte hormon miktarının da değişmesiyle damarlar genişler. Ikınınca ise basınç artar. Bu da damarlarda genişlemeye neden olur. Doğuştan gelen sebepler de basura yol açabilir. Örneğin damar duvarının doğuştan zayıf olması basurun kalıtsal yönünü ortaya koyar.
Bu nedenlerden başka;
  • Hareketsiz bir yaşam tarzı sürmek, şişmanlık,
  • Alkol kullanmak,
  • Makat bölgesine zarar verecek sporlar yapmak (bisiklet sürmek, vb.),
  • Mesleği gereği sürekli oturarak çalışmak,
  • Lifli gıdalarla yeterince beslenmemek, ishal,
  • Bağırsak bölgesinde oluşan tümörler basur oluşumunda etken faktörlerdir.

BASUR’UN TİPLERİ VE HASTANIN ŞİKAYETLERİ NELERDİR?

İki tip basur vardır.
  • İç basur: Makatın kapanmasını sağlayan bir kas vardır. Bu kasın üstündeki toplardamarların genişlemesi sonucu iç basur oluşur. İç basur dışarıya sarkar ve elle basınç uygulandığında içi boşalır. Bu yapılar damar yumakları şeklindedir. Sonuçta kanama ve iltihaplanma meydana gelir.
  • Dış basur: Makatın kapanmasını sağlayan kasın altındaki toplardamarların genişlemesi sonucu oluşur. Genelde iç basurla birlikte görülür.
    Kişi basur olduğunda görülen en belirgin durum kanamadır. Çoğunlukla doktora başvurma nedenleri arasında ilk sıradadır. Hastalar dışkı sırasında kan geldiğini söylerler. Kansızlığa yol açabilir. Makat bölgesinden dışarı sarkmış yumaklar, iltihap oluşması nedeniyle makatı kapatan kasın aşırı kasılmasıyla sarılırlar. Basur boğulması denen durum ortaya çıkar. Bu boğulan yumaklarda ağrı ve şişlik sonucu kopma meydana gelir. Kopan yerde ülser yaraları oluşur.
Hastanın çoğu zaman makat bölgesinde kaşıntı ve yanma gibi şikayetleri vardır. Dışkılama hissi uyanır ve dışkılama sonucu ağrı artar. Hekim muayene sırasında makat bölgesinde çatlakların olduğunu görebilir. Ayrıca basur sonucu oluşan damar yumaklarının (torbalarının) içindeki kan pıhtılaşabilir. Ardından bu bölgede farklı bir doku oluşur. Bu doku bazen iyileşmeyi sağlasa da genelde iyi bir sonuç alınmaz.

BASUR TANISI NASIL KONUR?

Basur olduğunuzdan şüpheleniyor ya da yukarıdaki şikayetleriniz varsa genel cerraha muayene olmanız gerekir. Sizin şikayetleriniz, doktorunuzun yaptığı muayene sonucu basur tanısı konur.
Basur 4 dereceye kadar sınıflandırılabilir. 1. derecede görülen en önemli bulgu kanamadır ve hafif ağrı vardır. 4.dereceye kadar bu şikayetler artarak gider. 4.derecede basur geriye itilemez. Bulgular daha şiddetlidir. Ayrıca herhangi bir tümör (kanser) oluşup oluşmadığını anlamak için makatın içi (anal bölge) retroskopi yöntemiyle incelenmelidir. Çünkü basur, kalın bağırsak kanserine tek başına yol açabilen bir sorundur. Fakat utanılacak bir şey olduğu düşünülür ve hekime başvurmak istenmez. Bu da diğer hastalıklar gibi bir hastalıktır ve utanılacak bir şey olmadığının bilinmesi gerekir.

BASUR TEDAVİSİ BASUR TANISI NASIL KONUR?

Basuru kontrol altına almak ve hastanın şikayetlerini azaltmak için doktorun uyguladığı tıbbi tedavi ve hastanın yapması gerekenler vardır. Amaç bağırsağın düzenli çalışmasını sağlamak ve kabızlığı ortadan kaldırmaktır. Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Alkol, kahve, kola gibi sindirim sistemine zarar verecek içeceklerden uzak durulmalıdır. Beslenirken lifli gıdalara ağırlık verilebilir fakat beslenmeyi çok fazla kısıtlamaya ve diyete gerek yoktur. Yalnız fazla yemek yemekten kaçınmak gerekir. Şişliği önlemek için sıcak suyla yapılan pansumanlar tavsiye edilir. Kabızlık için kremler önerilir.
İkinci bir tedavi ise hastalığın kontrol edilemediği, şikayetlerin ortadan kaldırılamadığı durumlarda uygulanan cerrahi tedavidir. Bu cerrahi tedavilerden ilki basur torbalarını çıkarmak için yapılan bir ameliyattır. Ağrı yapmaz ve hastalar tarafından sık tercih edilir. İki hafta sonra basur torbaları düşer. Ayrıca hastanede yatmaya gerek yoktur. Fakat her hastaya uygulanabilen bir yöntem değildir. Küçük ve iltihap kapmamış basurlar için uygulanır. Kullanım alanı geniş değildir.
Hastanın durumu bu yönteme uygun değilse hemoroidektomi adı verilen yöntemle basur çıkarılır. Hastanede yatma süresi ortalama bir gündür. Genel anestezi (hastanın tüm vücudu uyutulur) uygulanarak yapılır. En etkili yöntem olmasına rağman ameliyattan sonra hasta bir süre bazı zorluklar yaşar. Ağrı çeker.

fıtık ile ilgili fotograflar











sintigrafi ve radyasyon


SİNTİGRAFİ HAMİLELERDE ZARARLİ Mİ YARARLİ Mİ ?
Sintigrafi yapilan hastaların hamile olmaması gerekir çünkü işlem sırasinda vücüda verilen radyoaktif madde bebegin kromozomlarını etkileyerek mutasyona sebep olabileceginden konjenital anomalilere dolayısıyla düşük ve bebek ölümlerine dahası engelli dogumlara neden olabilir .
RADYASYON GÜVENLİĞİ
Radyasyon kaynağı ile teşhis, tedavi ve araştırma yapılan alanlarda çalışan personelin korunması için hastanelerde, radyasyon güvenliği komitesi kurulması için çalışmalar yapılmaktadir. Komitenin oluşturulması, etkin çalışması,radyasyon güvenliğine ilişkin konuların komiteye bildirilmesi, komite tarafından alınan kararların uygulanmasından sağlık kurum ve kuruluşunun idaresi sorumludur. Komitenin görevlerini yürütebilmesi için gerekli fiziki ve idari imkanlar idarece sağlanır.
Radyasyon güvenliği kapsamında, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nca yürütülen mevzuat hükümleri dikkate alınarak radyasyon doz limitleri ile kişisel cep, bileklik ve yüzük doziometresi kullanacak personel belirlenir.
Personele yönelik önlemler:
Radyasyon kaynağı kullanılan birimlerde görevli tüm personel için sağlık kurum ve kuruluşları şu önlemleri almakla yükümlü tutulur:
-İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalan personel yönetmelikte öngörülen doz limitleri dahilinde ve haftada 35 saat çalışabilir.
-Bu personelin çalışma şekli, kanuni süreyi aşmamak kaydıyla hizmetin etkinlik ve sürekliliğinin sağlanması bakımından vardiya ve nöbet şeklinde düzenlenebilir.
-Mesai saati dışında çağrılan icap nöbetinde geçen süre çalışma süresine dahil edilebilir.
-İdare, personelin sağlığını korumak, doz aşımına maruz kalmasını önlemek ve iş güvenliğini sağlamak için işin niteliğine uygun koruyucu giysi ve teçhizatı eksiksiz bulunduracak, korunma tedbirlerini almak zorundadır.
-Kişisel ölçümlerde doz limitlerinin aşıldığı tespit edilirse alınacak tedbir ve izin sürelerine hassasiyetle uyulmalı, izinler zamanında kullandırılmalıdır. 
-Radyasyon görevlisi olmayan ancak yıllık belirli değerden fazla doza maruz kalan personele tedbir amaçlı kişisel doziometre kullandırılmalıdır.

fıtık belirti ve ameliyatı ,hemşirelik uygulamaları


KASIK FITIĞI NEDİR?
Karın içi organlarının karın duvarındaki doğal açıklıklardan yada zayıf bölgelerden dışarı doğru yer değiştirmesidir. Doğumsal zayıf bir noktadan kaynaklandığı gibi bazı hastalarda ise karın içi basıncını artıran ağır kaldırma, sürekli kabızlık hali , öksürük, ıkınma, idrar zorluğu gibi durumlarda oluşur. Karın duvarında gözle görülebilen ve elle hissedilen bu şişliği yapan iç organlar, hatta sıklıkla bağırsaklardır. 
KASIK FITIĞI BELİRTİLERİ
Kasık  fıtığı oluşumu çoğu  zaman  önceden  kestirilemeyen  bir durumdur. Hatta  ıkınmakla oluşan  hafif şişlik  dışında   semptom  ve  belirti  vermeyen  fıtıklar,  hastalar tarafından uzun süre  fark edilemeyebilir. Çoğu  kasık  fıtığı  ise  zaman içinde büyüme  eğiliminde  olduğundan büyüdükçe  belirginleşir ve  fark edilir  hale  gelir. Dolayısıyla  çoğu zaman fıtık eşittir şişlik  demektir. 
Bazen  hastalar göbek, kasık veya  karnın  herhangi  bir  bölgesinde  karın  ön duvarından  kaynaklanan  bir  ağrıdan  bahsederler. Ağrı ve  şişlik beraberliği genellikle dar  boyunlu fıtıkların  sıkışması nedeniyle oluşur  ve  fıtık  boğulması  açısından  değerlendirilmesi gerekir.
FITIK TEDAVİSİ
 Fıtık cerrahisinde amaç hasta için en rahat ve güvenilir yöntemle fıtığı onarmak, kısa sürede hastanın normal yaşantısına dönmesini sağlamaktır.
Günümüzde uygulanan en başarılı metod "tension Free" yani gerdirmesiz yama yöntemidir.Bu ameliyatlarda fıtığın çıktığı noktaya özel bir sentetik yamalar konarak onarım sağlanmaktadır.Bu yöntem doku dostu yamaların yapılması ile hızla gelişmiştir.Bu yamalara ameliyathanede şekil veya boyut verilebilir.Fıtığın çıktığı yere açık yöntemle veya laparoskopik yöntemle konulur.Her iki yöntemin ortak noktası, fıtığın yama ile gerdirmesiz onarımıdır.Son derece güvelidir, çok düşük riske sahiptir.Kapalı yöntem hasta için daha rahattır.Kapalı yöntemde iyileşme süresi çok kısadır.
FITIK RİSKLERİ
Tedavisi yapılmamış fıtık hastalarında bağırsak kendi etrafında dönerek fıtık kanalına sıkışabilir, boğulmuş fıtık denir ve barsak gangrenine kadar giden komplikasyonlara neden olabilir.Basit bir fıtık hastalığı acil ameliyat gerektiren ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.Ayrıca boğulmuş fıtık erkeklerde testislerinde zarar görmesine ve üreme kaybına neden olabilir.Fıtığa neden olan karın duvarındaki yırtığın kapatılması tek çaredir.Bazı hastalar fıtık bağı veya korse kullanmakla biraz rahatladıklarını hissedebilir ancak bunlar fıtığın tedavisine katkı sağlamaz ve korumaz.Fıtık, egzersizle, kilo vermekle veya ilaç tedavisi ile yok olmaz.Fıtıklar kendi hallerine bırakılmakla düzelmez.
HEMŞİRELİK GİRİŞİMLERİ
Hastaya ameliyattan yaklaşık 3-4 saat sonra hafif öğün alması önerilir herhangi bir diyet önerilmez kısıtlamaya gidilmez .Ameliyat sonrası eger komplikasyon gelişmemişse hasta taburcu edilebilir. Ameliyatdan sonraki 1 hafta hastanın zorlayıcı ve ani hareketlerden kaçınması, agır kaldırmaması önerilir.ayrıca yogun egzersiz yapmaması ve araba kullanmaması istenir.bunların yanında kısa mesafeli yürüyüşlergünlük aktiviteler yapılmasında sakınca olmadıgı anlatılır

safra kesesi belirtileri ve hemşirelik uygulamaları


SAFRA KESESİ NEDİR?
Ortalama uzunlugu 10 cm. genisligi 3 cm. olan küçük, kese biçiminde bir organdır. Karacigerin alt yüzünde, karacigerle temas edecek biçimde bulunur. Safra sıvısını depolamakla görevlidir. Yemekler mideden incebagırsaga geçtiginde kasılarak içinde konsantre ettigi safrayi barsaga akıtır. Böylece yediklerimizin sindirilmesine yardımcı olur.

SAFRA KESESİ BELİRTİLERİ

1. Kronik hazımsızlık. Safra kesesi taşlarının en sık neden olduğu yakınmalar özellikle yağlı ve kızartmalı gıdalardan sonra bulantı, karın ağrısı, şişkinlik ve gazdır,
2. Yemeklerden sonra ani başlayan karın ağrısı. Bazı hastaların ana yakınması yemeklerden sonra karnın üst bölümlerinde ağrı hastanın olabilir. Bu ağrıya bazen sırt ve omuz ağrısı da eşlik edebilir,

3. Bulantı ve kusma,

4. Ateş,

5. Sarılık.
TAŞ OLUŞMA RİSKİ KİMLERDE DAHA FAZLADIR?
1. cinsiyet,
2. İleri yaş,
3. Şişmanlık,
4. Ailede safra taşı olması,
5. Bazı kan hastalıkları,
6. İnflamatuar barsak hastalıkları,
7. Hızlı kilo verilmesi.
TANI NASIL KONULUR ?
1. Ultrasonografi. Safra kesesi taşlarının tanısı için en uygun yöntem ultrasonografidir. Hastaya zarar vermez, ucuzdur ve  güvenlidir,

2.
 Bilgisayarlı tomografi. Tanı güvenliği ultrasonografi kadar yüksek değildir. Hasta işlem sırasında radyasyon alır,

3.
 ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjio Pankreatografi). Girişimsel bir işlemdir bu yöntemde endoskopi ile mide ve oniki parmak barsağına girilerek safra yollarının barsağa aktığı yer bulunur ve buradan girilen kanül ile kontrast madde safra yollarına verilebilir. ERCP özellikle ana safra yollarında taş olduğu düşünülen hastalarda bu taşın hem tanısı hem de tedavisi için kullanılabilir,

4.
 MRCP (Magnetik Rezonans Kolanjio Pankreotografi). Bu yöntem girişimsel olmayan bir tanı aracıdır. Ana safra yollarında taş düşünülen hastalarda tanı koymak amacı ile kullanılabilir.
5. Endoskopik Ultrasonografi. Ana safra yollarında taş düşünülen hastalarda endoskopi aletinin ucunda yer alan ultrasonografi aleti yardımıyla tanı konulması amaçlanır.
SAFRA KESESİ TAŞLARI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Safra kesesi taşları çok sık görülen bir durumdur ve çoğu rutin tahliller sırasında fark edilirler. Bu taşlar her zaman şikayete yol açmazlar ve sessiz taşlar olarak isimlendirilirler. Sessiz safra kesesi taşlarının mutlaka ameliyat edilmesi gerekmez, ancak belli risk faktörleri varsa ameliyat önerilir.
1. Laparoskopik kolesistektomi: Safra kesesi taşlarının kesin tedavisi sadece ameliyatla safra kesesinin çıkarılması ile sağlanır. Geçmişte bu işlemi yapabilmek için uzunluğu 6-20 cm arasında değişen bir kesi yapılır idi.Günümüzde safra kesesi ameliyatları laparoskopik olarak hastanın karnına yapılan çok küçük üç veya dört kesiden içeriye sokulan çapları 0.5-1 cm arasında değişen borucuklar yardımı ile yapılmaktadır. Safra kesesi taşlarının laparoskopik tedavisi  en yaygın kullanılan laparoskopik ameliyattır. İşlem deneyimli ellerde güvenilir bir işlemdir. Hastalar ameliyat sonrası çok daha az ağrı duyar, hastanede daha kısa süre yatar ve çok kısa bir süre içinde  normal yaşantılarına dönerler. Kozmetik görüntü mükemmeldir.
Hasta eğer genel durumu anestezi alamayacak kadar kötü ise aşağıdaki diğer tedavi yöntemleri denenebilir.
2. Ses dalgaları ile tedavi: Çok özel koşullarda (tek taş, kolesterol taşı gibi) ses dalgaları ile safra kesesi taşlarının kırılması işlemidir. Nüks oranı yüksektir.
3. İlaçla tedavi: İlaçlar ile safra taşının eritilmesi işlemidir. Başarı oranı oldukça düşük olan bu yöntemin diğer bir olumsuzluğu ilaçların ömür boyu kullanılmasıdır.

diabetüs mellitüs

Hemşirelik tanısı
Amaç
Hemşirelik Uygulamaları
Poliüri ve dehidrasyona bağlı sıvı volum eksikliği
Elektrolit sıvı dengesinin devamlılığını sağlamak
  •  AÇİT
  •  Kilo takibi
  • Yaşam bulguları takibi
  • Cilt rengi ve turgoru gözlemi
  • Solunum seslerinin dinlenmesi
  • Şok yönünden izlenmesi
  • Sıvı verilmesi 

İnsülin beslenme ve fiziksel aktivitede dengesizlikle ilgili beslenmede degişiklik
kan glikoz düzeyinin kotrol altına alınması kilosunun kontrolü sağlanmalı
  •  kan şekeri kontrolü için diyet planlanır
  • hastanın ideal kilosu hesaplanır ona yönelik diyet programı uygulanır
  •  planlanan öğün saatlerinde yemesi gerektiği anlatılır ve o saatlerde yemesi sağlanır


hastalığı ve ilaçları kullanım konusunda bilgi eksikliği
hastanın tüm bilgi becerileri kazanması
  • Hastaya hastalığı hakkında bilgi verilir
  •  planlanan tedavı diyet ve egzersizlerinin önemi anlatılır
  • doz hesaplanması anlatılır ve hasta yakınlarına egitimi verilir
  • kendi kendine uygulama yapacağı zamana kadar hasta takip edilir
  • hasta rahatlatılmaya calışılır (tv izlemesi rahatlatıcı masaj müzik vs ) 

anksiyetesini gidermek
  •  Hastanın ruhsal durumu uzman psikolog tarafından değerlendirilir
  •  Hasta eğitimi planlanır hastalığı hakkında ne bildigi önyargılarının ne olduğu hakkında bilgi edinilir
  • hastanede diyabet hemşiresi varsa o na yönlendirilir
  • sigara içiyorsa bırakma egitimi yapılır 
  •  Tüm tedavi yöntemleri hastaya açıklanır
  • Anksiyetisi ile ilgili tüm duygu ve düşüncesini ifade etmesine fırsat verilir 
  •  Mental aktivite izlenir 
  • Geçmişte ki baş etme yöntemleri değerlendirilir. Uygun baş etme yöntemi uygulanması sağlana bilir(müzik dinletme , ailesi ile birlikte olması zaman geçirmesi tv izlemesi vs)
  • Gevşeme ve rahatlama yöntemleri uygulanır.(uygun masahj teknikleri uygulanir )